Hangi dilde ağlıyorsa insan İşte ana dilidir ayrılmanın Her sokağa şifa niyetine bir açlık Güzereş kardaşlık bilinen en büyük uzakiık Hep acıların kuranderinde sevgili bir yoksulluk Kitaplann arasında dolanmış ve sahte fikirlerle Dolandırılmış donatılmış aklanmış yeşermiş Ve gri demirii bir yatılı okulda uzun uzun Kimsesiz kimsesiz ağlamış Uykusunda adını çağırmış Nöbetlerde edebiyat sohbetlerde bir yarışma kavgası Fikirden fikire sıratlar geçilmiş Ne Murat suyu kan aksın isterim Ne şiirinden vazgeçerim kavganın Mesleğim göze almaktır Kalabalığa faydanın bedelini Öderim sağdan soldan aldığımla Sözlerimden başka vasiyetim ve servetim yoktur. ♪ Her beladan bir alıntıyla kurtulurdum İlla ki adını hatırlardım lazsm olanın Bir Siverek acısı aslında sevdiğim Bir Mezopotarnyalı kederi Asur'un Ninova'nın kehaneti... Kalbim kül oldu Eski bir kütüphane yangınında Ben yandım. Kimi cüret etsem sevmeye Kendime küçük geîdim Zayıf kaldım He Murathan esir düştüm Sefil oldum. Acılarım hep tavsiyedir Çok sevdiğim bir şairden Yok bıra yok ne etsek olmuyor'un ranza arkadaşıyım Bilinen en uzak yatılı bölge okulundan Ben bıraktım siz konuşun, Yoruldum ben siz koşun. Iskartaya ayırın beni Bütün ayrılıklardan... Küsmedim kardayım yediğim dayaktan Şimdi yalnız, şan saman kağıt kokulu günlerde Türkçeye çeviriyorum ayrılık acısını Beni bırakın Ben meçhul oldum Gizli özneyim Vatansız cümlelerde Ben yandım. Kalbim kül oldu Eski bir kütüphane yangınında...