Kuş uçmaz kervan geçmez karanlık tuttu yolları Gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi Buğdaysız çavdarsız kara ekmeğe benzersin Yıldızların hani yıldızların çiçeklerin nerdeler Kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi Suya indi çakallar suya indi söğüt dalları Barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için Barakmuslu mezarlığında seyran seyran ölüler Kuş uçmaz kervan geçmez karanlık tuttu yolları Gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi Ben ne inim ne cinim ben bir garip ademim Barakmuslu köyünden Selamsız oğlu Bekir Yıkılası hanede sekiz boğaz avcuma bakar Ben kendimi toprak bilirim toprak beni baba bilir Benim köyümde avrat bile toprak gibi sevilir Ben ne inim ne cinim ben bir garip ademim Nideyim bu mezarda babam yok yalnız anam var Dedem yok bu mezarda fukara ninem yatar Söyleyin dağlar taşlar ben Selamsız oğlu Bekir İki gözüm iki ateş parçası iki taş parçası iki elim Yıkılası hanede sekiz boğaz avcuma bakar Gece düşer barakmuslu mezarlığı dirilir Barakmuslu mezarlığında seyran seyran ölüler Bir giden bir daha dönmez gitti gider Sen Harami Yusuf her yaranda bir çiçek açmış Sen Hasretli Şakir mapuslarda ölen Şakir Evladım Kadir nasıldı o seni dağda mı vurdular Ya Hüsne gelin yar yoluna serden geçmiş Fadimem sıtmalar girdi kanına Fadimem Barakmuslu mezarlığı cümlenize mekan oldu Barakmuslu mezarlığın da koyun koyuna girdiler Bir giden bir daha dönmez gitti gider Barakmuslu mezarlığı cümlemize mekan oldu İki elim kızıl kanda Selamsız oğlu Bekir'im Hem babam hem dedem yad eller de kurban oldu Herkesin kökü toprakta bir ben köksüz gibiyim Şavkın yok ateşin yok sen nasıl gecesin hey gidi Gözün gönlün kararmış tadın tuzun kalmamış Yıldızların hani yıldızların çiçeklerin nerdeler Ben ne inim ne cinim Selamsız oğlu Bekir'im Benim babam benim dedem yad eller de öldüler Bir giden bir daha dönmez gitti gider Neylersin oğlum Bekir bak işte ben dedenim Benim mezarım yoktur Dardanos şehitlerindenim Kül oldu yirmi üç baharım kıvırcık bir mart günü Başımı ayrı gömdüler gövdemi ayrı gömdüler Ya gazi ya şehid diye geldik şehid olduk İki gözümle gördüm topların ölüm tükürdüğünü Tövbeler olsun göklerin veremli gibi öksürdüğünü Neylersin oğlum Bekir şehidlik alın yazısı Benim dedemin de Tarabulus'tan geldi künyesi Biraderim İsmail vurulmuş akar kanları Ah Şipka'nın balkanları ah Şipka'nın balkanları Ninen köyde uyudu biz gazada uyuduk Kırıldı kanadımız kaldık çöllerde Ya gazi ya şehid diye geldik şehid olduk Ben Sakarya'da bir kavak ağacıyım yel eser inilerim Sakarya ığranıp gider ben Sakarya'yı beklerim Selamsız Duran Çavuş Barakmuslu'dan Ah başıma gelenler yapraklarım gözlerim Ben Sakarya'da bir kavak ağacıyım yel eser inilerim Benim mezarım yoktur ben üçüncü taburdan Bir kahbenin kurşunu geldi gelip ciğerimi deldi At ölür meydan kalır yiğit ölür şan kalır Ben öldüm Selamsız Çavuştan bir garib kavak kaldı Telli kavak telli kavak ne uzarsın boyuna Suya indi çakallar suya indi söğüt dalları Söğüt yaprağı narin gözlerim yanıyor gözlerim Kuş uçmaz kervan geçmez karanlık tuttu yolları Ben ne inim ne cinim siz kimsiniz kimsiniz Derviş gibi nerden gelip böyle nereye gittiniz Barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için Benim dedem benim babam yad eller de öldüler Yüreğimi zehir ettin sen nasıl gecesin hey gidi Kapkara gözü yaşlı mezar taşına benzersin Yıldızların hani yıldızların çiçeklerin nerdeler Ben ne inim ne cinim Selamsız oğlu Bekir'im Yadelde ölmek istemem dedem gibi babam gibi İki elim kızıl kanda sekiz boğaz avcuma bakar Ağlar mı Şipka'nın balkanları ben ağlarım Babam Duran Çavuş'tan kavak ağacından dilerim Telli kavak amanın telli kavak derdime bir çare Yüreğimde bir yılan çöreklenmiş yatar Barakmuslu köyündenim Selamsız oğlu Bekirim Ben bu köyde doğmuşum bu köyde ölmek isterim