Şekviranlı köyünden kamyonlar gelir geçer Lastikleri ısınmış, toza kesmiş camları Kavakların altında selama durur saf saf Şekviran ahalisi uzun dağ adamları Şekviranlı köyünden kamyonlar gelir geçer Lastikleri ısınmış, toza kesmiş camları Dağların yürüdüğü sıklet yaz akşamları Ana avrat düz gider toza dumana karşı Kamyonlar dursun ister eli eder deli asaf Şekviranlı köyünden kamyonlar gelir geçer Erkek incirde yemiş, kara şoförde insaf Ana avrat düz gider toza dumana karşı Bıyıkları çitlembik bakışları bir tuhaf Kamyonlar dursun ister eli der deli asaf Şekviranlı köyünde bahar mı ki, yaz mı ki Rahmet iner kamyonun fenerleri ıslanır Izmir derler bir Şehir uzakta bir yer imiş Etrafı bağlık bahçelik içinde üzüm işlenir Deli asaf dediğin bir rüzgarda toz mu ki Rahmet iner, yol uzar, karşı dağlar puslanır Kamyonlar gelir geçer, fenerleri ıslanır Şekviranlı köyünden yola düşmüş piyade Hey gidi deli asaf, ne bir mektup ne haber Izmir derler bir Şehir uzakta bir yer imiş Üstünde parça parça kara bulutlar gezer Sonra gidiş o gidiş 50 kuruş kesede Rivayet ölesiymiş, gurbet ölümden beter Hey gidi deli asaf, ne bir mektup ne haber Şekviranlı köyünden kamyonlar gelir geçer Lastikleri ısınmış, toza kesmiş camları Tepeleme kum çeker, taş çeker, kömür çeker Dağların yürüdüğü sıklet yaz akşamları Lastikleri ısınmış, toza kesmiş camları