Ben değiştim biliyorum, hem sakal bıraktım Soğuk gözlerinde buğulanmıştı, ölsen tanıyamazdın Hâttâ Ricardo bile hani vatansız Ricardo Burnumun dibinden geçti geçen gün beni tanıyamadı Oysa Au Vieux Châteletde akşam sabah beraberdik Üçümüz viyana kahvesi ve sıcak rom içerdik Üstelik o krapfen severdi güzel olurmuş rivayet Neden ve nasıl sevdiğini anlayamadım gitti Yalnızlıktan da kurtulup yalnız kalmak isterim Montmartre metrosu civarında seni gözden kaybettim O zenci yine arkanda mıydı hiç dikkat etmedim Ağzında yoksul bir ıslık ıslak bir cıgara gibi Sidney Bichetnin caz havalarını çiğneyip tüküren O saklasın varsın seni sevdiğini biliyorum ben Yüzünün renginden geliyor bütün üzüntüsü Bir gazete aldım ama evde okuyacağım Kahvelerden birine girip bir grog ısmarlasam Seni öldürmek için çareler tasarlasam Sükût bembeyaz buz tutsa bıyıklarımda Mağrur bir totem gibi sussam konuşmasam Ve türküm kaybolsa sessizliğin hırçın türküsü Ve ben unutulsam yazdığım şiirler Senin için yazdıklarım herkes için yazdıklarım Eski padişahlar gibi unutulsa birer birer Ve ben seni unutsam hiç hatırlamasam hiç mi hiç İhanetini hatırlamasam şehvetini hatırlamasam Ellerim oldum olasıya seni unutsalar Yarı gecenin içinden bir zenci süt beyaz bakıyor Rue lafayettede dünden bugüne geçiyorum Eflâtun gözlerini bir grog kadehinde unuttum