Ben yeşil bir su içtim on sekiz Emirgan'da içtim temmuzda Bütün karadeniz akıyordu Rüzgar çözülmüştü ay yoktu İşte ben klor içtim on sekiz Bıyıklarımdan damlata damlata Büyük rezilliğimizi içtim Saat yirmi bir demesin içim çöl Gözlerimi mumlar gibi söndürüyorum Sarhoşlar gitti on sekiz gitti İstinye'de gemiciler kahvesindeyim Avuçlarımda kuru kafa işareti Oksijeni eksik başka bir gökteyim Başka bir karanlığa kan veriyorum Az sonra böbreklerim dökülecek Yabancı bir ıslık elektriklerde Rüzgar dudaklarımı kesiyor Şimdi git on beş yıl önce gel Yalnızlar sokağında bekliyorum Tırnak uçlarımdan kan sızıyor Kan burun deliklerimden sızıyor Bütün camlarım kırılmış yorgunum Bir elektrikli gitar ulumaya görsün Aseton kokuları gelmesin gelmesin Bir kadın sesi boşalmasın kulaklarıma Plastik bir merih gecesindeyim Serüvenlerin tutsağıyım yenilmişim Çiğneyip tükürdüğüm yoksa korku mu? Yoksa bıyıklarımı kirleten bu yeşil Fosforlu saat kadranlarına eğilişim Akşam gazeteleri çıktı mı titremek İçimdeki filmin artık koptuğu mu? Sen bakma bulutlandığıma on sekiz S.O.S. ne demek biliyorum unutmadım Çanların kimin için çaldığını unutmadım Yeşil bir su içmedim mi şekersiz Klor kokuyor klor elim ayağım Dinamit kasalarına giriyorum Fransız Afrikası'nda iş arıyorum Cezayir'de kurşuna diziliyorum Ölüm sarhoşluğundan bıkmadım Kadehini kaldır on sekiz bir daha kaldır Yıkılsın bu temmuz bırak ayaklarına Kafesinden çıkar yürek diye taşıdığını Köprülerini at gemilerini batır Ellerini ellerimin üstüne koy on sekiz Sen de bir ıslık uydur devrik ıslığıma Ömrümüzü bir suç gibi ayarlamadık mı? Ağır bir hüküm giyer gibi öleceğiz