Türk köylüsü O topraktan öğrenip Kitapsız bilendir Hoca Nasreddin gibi ağlayan Bayburtlu Zihni gibi gülendir Ferhat'tır Kerem'dir Ve Keloğlan'dır Yol görünür onun garip serine Analar, babalar umudu keser Kahpe felek ona eder oyunu Çarşamba'yı sel alır Bir yâr sever El alır Kanadı kırılır Çöllerde kalır Ölmeden mezara koyarlar onu O Yunus'u biçaredir Baştan ayağa yâredir Ağu içer su yerine Fakat bir kere bir dert anlayan düşmesin önlerine Ve bir kere vakterişip "Gayrık yeter!" demesinler Ve bir dediler mi İsrafil surunu urur Mahlukat yerinden durur Toprağın nabzı başlar Onun nabızlarında atmağa Ne kendi nefsini korur Ne düşmanı kayırır Dağları yırtıp ayırır Kayalar kesip yol eyler Âbıhayat akıtmağa