Sırrım ayan beyan gel de şimdi dayan Kar ortasındayım tenim alev ateş mümkünse saklan Düşkün bir adamdan ne bulunmuş ki geriye Bir avuç izmarit düşünme döndürürler deliye Var olan seni bu inkârım sürmüyor geriye İstesem de istemesem de gerçeklik düşüyor elime Lakin hiza yok sakin bir izah yok bu ömre mizah yok Silahşör olmuyorsan ceza çok Keza kimsesizlerin hâlini kimler anlamaz Ve anlamanı da beklemem defol her kimsen Bana vermişler kendi ipimi gel diyorum gelmiyorum Çekiyorum da olmuyor boynumdan gamlı yolum Düzelmez sanmıyorum mutsuzluk sağlıyorum Dünyama ağlıyorum boşuna bağırıyorum Biliyorum ziyanı yok miadı dolduran benim Sonunda dağılıyorum Senin de ellerinde pişmanlıklar birikmiş ya belli ki Dönülmez yerdesin İnsanlıktan çıkmanın bir eşiği yokmuşçasına yaşadık Tüm sınırlar üzerimize gelirken, delirirken Söyle yalnızlık sayılarla alakalı mı? Kaç ölüm gerek yalnız sayılmak için Söyle Mantıkla yaşanacaksa kalbe gerek yok artık Sükût-u hayal nezaretim tebessümler ufaldı Kaldırımlar bile benden çekinir, çel aklımı Dünyanın çivisi çıkana kadar söylenecek bu şarkı Bu şehri kuşattım dört taraftan pus aldı Kalbinden geriye kan aktı adımlarımdan pay aldın Saldır ve al artık insanlık namı yararsız İmzamı atarım alnına sen ben kadar yaşarsın Ah lanet Nereye baksam orada mihriban misali sarı saçların Çözülmüyor illaki Deliye dönen şu gönlümde bütün yollar karanlık Çıkış yok zamansız Aramak seni bir çocuğun hürriyetiyle binlerce arşın Azalamayan mesafeler nedeni kederde artışın, bundan bıktım Yüzüm sana dönük tamam da bütün dünya bana karşı Hiç kimse bana yanaşmasın bu kez taraflarız Siz hepiniz olun, Habil öldüğünden beri yalnızım Yaşayan cansızım hep kahrolan bir gamsızım Efkâr sızım olmuş şakaklarımda uyanır ansızın Bir kez de verin şu ellerime o vicdansızı Benim de hakkım olmalı ki ben insanlığa aynayım Gel de gör kendini bak gözlerimin kanından Bir kaza gibi geçiyorum senin lanetli yanından ki Kahrol ezberinde benim için bir damla şarap yok Yanağın kenar yolları şehrin yürürüm karambol Delinin zoruyum içime doğru akan o paranoyalarımın Yüküyle yürüyorum bu savaş senin senaryon Canımı almadıkça büyüyecek sızılar Hislerimde üşüyecek çocuklarım hem de hiç doğmadan Yeller hiç durmadan esti benden olmaz daha insan Ne hâlin varsa gör dediler sanki tanımadan Ölüm var Bil ki ölüm var Nereye gidersen git Hangi şehri seversen sev Bil ki ölüm var Bir kızıllık göreceksin gökyüzünde O benim göğüs kafesimin rengidir Bir kızıllık göreceksin Eninde sonunda Bil ki orada Ölüm var