Kendi kendime neler neler ettim Boşu boşuna bir telaş Kaç kere ölmek istedim Sevişirken yavaş yavaş Yokluğun desen bir başka Beni zaten uyku tutmaz Gece uykuları bitti bize Gündüz rüyası bu afife Bu köy sabahlarında çiçek tutan ellerin Ah bir kokun var ki Dünyaya bedeldir derim Sen beni üzersen Azalır yazmalarım Gezmeyelim ortalarda Sen medyatiksin Ben starım Sen medyatiksin Ben starım Şöhret bir et gibi atıldı önüme İt gibi esir oldum Hem belime, hem dilime Şimdi odalarda kapalı Cennet vatanı seyrederken Hücreler bırakamıyor kendini Şöyle tam bir oh çekecekken Daha yarın var derken Dün oldu yarınlar Mehtabı seyrederken Geçti gemiler, geçti yıllar Salak salak bakarken etrafa Bana ozan dediler Seni sevdiğimi söyledim onlara Nasıl da üzüldüler Bırakalım artık Ben mi, yoksa sen mi daha delisin Sensiz olmaz artık Bunu sen de bilirsin Benim canım sıkılmış Seni yaratmışlar kaburga kemiğimden Canım aşkım sevgilim Dik durmaya çalışıyorum Senin yanındayken Hayatın oyun olmuş diyerek kesip atamazsın Dün gece okşarken seni Beni yok sayamazsın Geleceğimi gözlerinde saklar Yalnızlığıma vurur da vurur O narin boşnak bacaklar İnsanın aklı durur Bu yara nasıl iyileşir Nasıl birleşir bu ayrılıklar Ömür boyu unutulmaz İçimizdeki o deprem O neydi o Önce hafiften Sonra korkutarak Varken yok olmak Elbette seviyorum seni Elbette yapamam sensiz Üstelik bu devirde Ne kadar samimiyiz Önce kendime sormalı Ben ne istiyorum Asıl bunu bulmalı Ben ne diyorum Çık bilgelik mağarasından Cesaret et Bu tutku nefsinin cinayetidir Güzele verdiğin bunca emek Nasıl bu taşları yontuyorsa ustalar Benzetiyorlarsa güzel şeylere Seni nasıl yontmuşsa yaratan Değiyor beni üzdüğüne Bacalar seninle perili buralarda Sana bir kere daha aşık oldum Kapadokya'da İşte yeni bir sabah Keşke biraz ferahlasak Seher pembesi Manzara takvimden bir yaprak Kim bilir neden sabahlara kadar Bu eğlence Denirse tabii Seni seven biri var bu devirde Uzakta çok uzakta Metal topuklarınla Kaldırırken kendininkini Ben boğaz sabahlarına kapalı perdelerim Cd seçsem derim Belki de bir Ravel Bu sessizlik bu duman Benim yalnızlığım Senin deli olman Aşkımızın tohumudur bu Budur kaderimiz Sen varsın Çevremizde aşka dair her şey boktan Zaten seni buldum Gerçek oldum Rahata kavuştum Yüzyıllar geçse de Yazacak insanlar uzak yalnızlıklarını Biz hep buralarda bir yerde İkibin ışık yılı uzakta Sorma Jilet taşımıyorum yanımda Artık sen varsın Cilt nefes aldı Rahatlatan çiçekler, kayısılar vardı Stres alan mentoller ruhumu sardı Bir balıkçı teknesi İçinde biz Aklına gelir miydi Birbirimizi seveceğimiz Yasla başını başıma Dalgalarla Herkes evinde yorgun yatıyor Işıklar bir gidip, bir geliyor Ben ıslak odunları kuruturken Sabah olmuş Bu mumlar ne kadar güzel yanıyor Sen ne güzel şeyler bekliyorsun hayattan İkimiz birbirimizi severken Aşkımız sürüp giderken Neden bu uzun süren intihar girişimi İçinde neler oluyor Dışında bu peri güzelliği Hep de deli deliyi buluyor Usandım söz dinlemekten Neydi ikimizi birbirine sevdiren Bu güzel boğaz gemilerini seyrederken Suya bakarken Ne görüyorsa artık Sen ne dersin kader İnsan neden merak eder geleceği Neden soru soruyorsun Yukarıda uyuyorsun Hava çayır çimen yeşili Ben sana oynadım varımı yoğumu Bozdum orucumu Bu sene neler oldu bir bilsen Yenilik derken değiştik Hava henüz karanlık İkimizin de uykusu kaçık İndik senle ikimiz aşağıya Birer çay içtik Bu İstanbul'un havası Yeşillik, mavi, boğaz gemisi Ağaçlar, çimenler, güller Sanat eserleri, estetik At kurşunu havaya İşte al sana tetik Bu İstanbul'un havası Bu çiçekler Boğazın tuhaf mavisi Senin açından gene doğrudan Benim tembelliğim Değişmemiş gerekiyor Önce benden başlayarak Mesela erken kalkmak Geçen bir gemi eşliğinden Güne başlamak Ne güzel olur Yeşillik, mavi, boğaz gemisi Yapma ne olur çok kırılıyorum Böyle bana kızarken Benden daha ne istiyorsun Tamam kalkıcam erken O gözler yaşlanır Bakışlar aynı kalır Birileri bilinmeyen bir yöne giderken Diğerleri eğleniyor sabahın ilk saatlerine Kiminde seviyeli ilişkiler Bazıları bilinmeyen bir yöne gittiler Zor oluyor zoru anlatmak Seni seviyorum Budur gerçek sanat