Sen hiç ellerindeki uçurtmaların ipine takılıp göklere ağan çoçukları gördün mü? Bi bebeğin avuçlarında vahaların kokusunu aldın mı hiç? Ayrılık çölünün ortasında gül gibi kokladın mı saçlarını yarin? Uzak uçurumların tepesinde kuru dal gibi tutundun mu ihtiyarların benekli ellerine? Senin hiç buğulu gözlere banıp banıp ıslanan kirpiklerin, göğsünde bıraktığı kılıç yarasını hatırladığın oldu mu? Zaman geçip gitti değil mi yüzünü yalayarak? Hatırlamadın, durup dinlemedin, varıp göremedin ve tutunamadın zamana Sen iyisi mi dondur karelerini ömrün Göğe ağan çocuklar, göğüste kılıç yaraları, kuru dallar bir resim olup asılı kalsın odana Sen sabahları kaç güneşi karşıladın gözlerinde? Kızılca kıyamet ufukları, tomurcuk tomurcuk açılan ışıkları, rengarenk kırlangıçları ilk kez görürmüş gibi gördün mü hiç? Puslu aynalarda gençliğini arayan solgun yüzleri hatırladığın olur mu? Rüzgar dokunuşunu yanağında, yağmur çisesini alnında, suyun serin akışını damağında tutabildin mi? Ah yusufçuk kuşu peşinde koşmaları, taze yosun kokusunu ellerinde hatıra defteri gibi dürmek istediğin oldu mu? İlk balıkların oltadaki duruşunu, namaz sonrası ilk huzuru bi' daha içmek istediğin olmuyor mu? (bi' daha içmek istediğin olmuyor mu?) ♪ Bir kor gibiyim yanarım eririm Bu son demidir ömrümün bilirim Hayallerim, ümitlerim geride kaldı Karanlığın ortasında seni beklerim Hayallerim ümitlerim geride kaldı Karanlığın oratsında seni beklerim ♪ Sancılı günler, sınavlı aylar, hesap sorulan yıllar hemen geçip gitmeliydi Sonralarda saklıydı mutluluk, büyük adam dediğin kişi ancak yılları yutarak büyüyebilirdi Huzur uzaklardaydı ertesi günlere pusu kurmuştu huzurlu nefesi Sonra, belki daha sonra, belki daha daha sonra kusursuz bir kelebek çıkacaktı çocukluğunun kozasından Nereden bilirdin kanatlarını yırtacağını zaman rüzgarının? Hiç açmasaydın keşke kanatlarını, sarılıp bekleseydin İbrahim dedenin boynuna Hayat içinden bi' de sen geçtin diye mutlu oldu mu dersin? Üzerinde bir sen daha olunca başı göğe mi erdi dünyanın dersin? Bu beden, bu toprak beden seni içinde ağırladı diye topraktan uzak mı kalacak dersin? Sonraya, sonraya hep sonraya koştun, şimdinin billur sularına kanmadın, anın serin yamaçlarına yaslanmadın sen Emeller besledin ecelinden habersiz, hırslar büyüttün kalbinde amansız Boyunun ölçüsünü toprağa bıraktın, sen durup kalmadın sana ait olan anda, hep acele ettin Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadın, hiç yaşamamış gibi öldün, hiç yaşamamış gibi öldün ♪ Bir kor gibiyim yanarım eririm Bu son demidir ömrümün bilirim Hayallerim, ümitlerim geride kaldı Karanlığın ortasında seni beklerim Hayallerim ümitlerim geride kaldı