Yıl 1918 Hicaz Cephesi Yorgun bir asker anlatıyor: Medine müdafaası için görevlendirilmiştik Sessiz ve sıcak bir geceydi Askerler kışlanın önünde toplanmış, Meraklı gözlerle bekliyorlardı. Ordunun maneviyatını yükseltmek için tertip edilen Şiir yarışması neticelenmişti Ve Fahrettin Paşa birinci olan şiiri Önce Ravza'da Resulullah'a okumuş, Şimdi bize doğru geliyordu. Esas duruşa geçmiştik Birlik,Mülazım İdris Sabih Bey'in kaleme aldığı Şiiri ilk defa dinleyecekti Ve Fahrettin Paşa okumaya başladı: Bütün birlik şiiri gözyaşları içinde dinlerken Son kıtaya geldiğinde artık Fahrettin Paşa'nın da sesi titriyordu. Son mısrasında "Ölsek te Ravzanı ruhumuz bekler" dediği vakit, Biz hep bir ağızdan:"Ölelim ama asla dönmeyelim" diye haykırdık "ÖLELİM,AMA ASLA DÖNMEYELİM" Ne kanlar akıttık hep Senin için, O ulu Kitâb'ın hakkıçün aziz... Gücümüz erişsin ve erişmesin, Uğrunda her zaman dövüşeceğiz. Yapamaz Ertuğrul evlâdı Sensiz, Can verir, cânânı veremez Türkler. Ebedi hadimü'l haremeyniniz, Ölsek de Ravza'nı rûhumuz bekler... Nedense kimseler dinlemez, eyvâh! O kadar sâf olan dileğimizi Bir ümmî isen de Yâ Rasûlallah, Ancak Sen okursun yüreğimizi. Yapamaz Ertuğrul evlâdı Sensiz, Can verir, cânânı veremez Türkler. Ebedi hadimü'l haremeyniniz, Ölsek de Ravza'nı rûhumuz bekler...