Soldu geçti nice geceler Ölçtüm çizdim nice heceler Öldüm, gezdim öte diyarlarda Öldüm ve sezdim hoyrat hiçliği Kör edici bir ışıltı Sağır eden bir fısıltı Soğuk yerleşmiş tenimde Kızıl ufuk alay ediyor benimle Ezan çınlar, tan göz kırpar Tanrının uydurulmuş sureti Yüklenmiş omzuma külfeti Her gün düşmanla nefes almanın Beklenmiş çeliğin kuvveti Önemi her daim asil olmanın Bir uçurum var, dipsiz ve dar Bir kötürüm hal, içimde har Dağlar içimi kor bıçaklar Dağlarıma yağar karlar sağanak sağanak Bir sırrım var anlatamadığım Geceden bile daha karanlığım Tinim solmuş, kinle dolmuşum Kan kusar, kana susar olmuşum Takriben her adımımda balçıklar Yolum döşeli dalçıklarla Kalmadı zerresi bir zamanlar Zırh gibi giydiğim gururumun Taşıyorum maziyi sırtımda Nasıl ayaktayım, ben de şaşıyorum Buz gibi yakıyor çaresizlik Tuz gibi yakıyor yaralarımı Sefaletim safi; mamafih Ruhumu satılığa çıkarmadım Adaletin kadavrası Göz bağı durur hala yüzünde Gözdağı verir hakkını arayana Gözdağı verilir, ibret-i alem Kör edici bir parıltı Sağır eden bir patırtı Soğuk yerleşmiş tenimde Tüylerim ürperiyor derinden Ezan çınlar, gurub söner Tanrının azdırılmış sureti Yüklenmiş omzuma külfeti Her gün düşmanla nefes almanın Beklenmiş çeliğin kuvveti Önemi her daim asil olmanın Bir uçurum var, dipsiz ve dar Bir kötürüm hal, içimde har Dağlar içimi kor bıçaklar Dağlarıma yağar karlar sağanak sağanak Bir sırrım var anlatamadığım Geceden bile daha karanlığım Tinim solmuş, kinle dolmuşum Kan kusar, kana susar olmuşum Kapımdalar, ensemdeler Koç başları ve hançerlerle