Köşesine çekilmiş bir münzeviyim Yaşanmamışlara duyulan bir özlemim Aramazken bulunan,bulununca harcanan Güneşin bile uzanamadığı o abis benim Umut var,umut hep var Bu belkide en güzeli Unutmak,unutulmak Bu belkide bu devrin kaderi Ruhu doyumsuz larvalarla Pürkusur bir vaziyette Kesilmemiş ayak sesleri İçi boş küflü leş parçaları Kan gövdeyi götürürken Isyan bayrakları dikili Metruk kıvamında bu dünya Hicran yolu tesellisi Belli etmeden kendini Üzerindeki bedbahtlığı ve kederi Harcandın kör bıçaklar arasında Yok oluşumun başlangıcında Doğru nedir bilmiyorum artık Yalanlarla çevrili etrafım İltihap gibi bulaştı beynime Azımsanmayacak kadar azım Alelade bakışların Aslında kendini tanımlar Taviz vermez adımların Eksiklerini tamamlar Yaralanmış esir düşmüş Koparılmış bak kanatlarım Feriştahı bile gelse İpsi haşerelerle uğraşamam artık Yitirilmiş yersizliğin İçine çekilmiş nursuzluğun Verilmiş hesabı hiçsizliğin Marifet değilki anlattığın Özgürlüğe bakar kıblesi kuşların Yansır yüzüne bakışları Süzülür kanatlarından keder Ufukta gömülü sancıların Birileri yapar birileri gider Kimileri kaçar kimileri göçer Zifir karanlığı balçık batağı Yersiz amansız çırpınışları