Dünyada tükenmez murat var imiş, var imiş efendim Ne alanı gördüm ne murat gördüm hey Ne alanı gördüm ne murat gördüm sevdiğim hey Meşakkatin adını murat koymuşlar koymuşlar efendim Dünyada ne lezzet ne bir tat gördüm hey Dünyada ne lezzet ne bir tat gördüm sevdiğim hey Ölüm var dünyada yoğumuş murat, yoğumuş murat Gün be gün artıyor türlü meşakkat hey Gün be gün artıyor türlü meşakkat hey Kalmamış dünyada ehl-i kanaat, kanaat, kanaat İnsanlar içinde çok fesat gördüm hey İnsanlar içinde çok fesat gördüm sevdiğim, sevdiğim, sevdiğim ♪ Varmıdır dünyaya gelip de kalan, de kalan efendim Gülüp baştan başa muradın alan hey Gülüp baştan başa muradın alan sevdiğim hey Muradı maksudu hepisi yalan de yalan efendim Ölümü dünyada hakikat gördüm hey Ölümü dünyada hakikat gördüm sevdiğim hey Hüsrevan-ı adil nerede tahtı, nerede tahtı Süleyman mührünü kime bıraktı hey Süleyman mührünü kime bıraktı hey Resul-ü ekremin kanunu haktı, kanunu haktı Her ömrün sonunda bir feryat gördüm hey Her ömrün sonunda bir feryat gördüm sevdiğim, sevdiğim, sevdiğim ♪ Dönüyor bir dolap çarkı belirsiz, belirsiz, belirsiz Çağlayan bir su var arkı belirsiz hey Çağlayan bir su var arkı belirsiz sevdiğim hey Veysel neler satar narkı belirsiz, belirsiz, belirsiz Ne müşteri gördüm ne hesap gördüm hey Ne müşteri gördüm ne hesap gördüm sevdiğim hey