Eksik olsun elli beş yaşımda pencerem Çayını koydum or'da, yoktu fazla dem Mesleğinden hazzı olmayan bir teğmen Bugün de söylenirken donardı eldiven Açıldı dükkan, yirmi yıldır açıyor zaten Tek bir şey var ürün fiyatı değişen Tüm çocukların kadar güzel otistik oğlun Zorunlu bir okul var, uyandır oğlunu! Yirmi beş yıl gezmedik şehir mi kaldı? Ufak bir ilçenin meyhanesinde farka vardın Her dudak mı çatlak? Seninkiler abarttı Bugün de böyle bitti, akşam hep karartı Dilinde peydah oldu yeni küfürler Bir gram ziyanı yok, çekinme lütfen Gel bu akşamın sonunda meymenet bul Benim dışımda herkes haklı, hak'katen kabul Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım Bir eskimo'nun arka bahçesindeyim, rüyadayım Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim? Kentin ormanındadır benim mesaim Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım Bir eskimo'nun arka bahçesindeyim, rüyadayım Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim? Kentin ormanındadır benim mesaim Aynı masa. Aynı arkadaşlar, aynı masa Yine sarhoş ve yine aynı çorba Huzuru bulduğun bir yer Lada Samara Lacivert'in tonlarında bir şehri yağmala Dertlidir nedense yerel radyolar Şarkılar gelir geçer, zihnin hatırlar Tüm kış aylarında bak güven parkta Soğuğa küfrederken buzdan ilçeler kafamda Saysan az değil, onca yıl devirdik Sormamız günah değil: En beterdi hangisi? İkibinsekiz öyle bir bela ki Küfürle soluyordum demek baya bir kafi Elli beş yaşında komşudan bir farkı olmamak Mahalle bakkalında beş saat lakırdamak Marifet ya sanki yazıyorsun da Hatırlanacak hiçbir şey yok, zıbar rahatla Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım Bir eskimo'nun arka bahçesindeyim, rüyadayım Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim? Kentin ormanındadır benim mesaim Hak'katen zıbardım, ne anlatılsa kandım Bir eskimo'nun arka bahçesindeyim, rüyadayım Böyle olsun istemezdim, söyle neyleyeyim? Kentin ormanındadır benim mesaim