Tanırsınız bizi aslında... Biraz hafızanızı zorlasanız tanırsınız... Siz hep soru soran kısmındaydınız... Bizse, sorgulanan çocuklardık... Hani okul bahçelerinden toplamıştınız Elimizdeki tesbihe, yüzümüzdeki bıyığa kızmıştınız Tamam şimdi hatırladım içtiğimiz sigarayada gıcıktınız... Evet evet sizde haklısınız biz iki bin içerdik... Hani; sembolümüzdü... Sırtımızda parkalarımız vardı... Biz gerçekten iyi çocuklardık biliyorum Sizi inandıramadık ama öyleydik işte... Hani sizin tabirinizle sanıktık Biraz zorlayın hafızanızı hatırlayacaksınız Hani bizim tırnaklarımız yoktu hatırladınız mı? Uzun soğuk işkence gecelerinde bırakmıştık onları Biz güldükçe vurdunuz hani Kesinlikle hatırlayacaksınız... Bir gün aniden gelmiştiniz Kitaplarımı yırtmıştınız Annemin gözü önünde dipçik indirmiştiniz çeneme Ben.ben Demirci Mehmetin oğluyum Anlatılmayacak zorluklarla kazanmıştım sınavı Evden anamın yüzüne bakmadan ayrılmıştım Umutlarım vardı cebimde Birazda babamdan aldığım harçlık vardı Vatan sevgisi vardı yüreğimizde Yurtlarda can kardeşlerimiz vardı Altlı üstlü ranzalarda yatardık Ve bir gün siz geldiniz Biz sizden büyüğüz Biz en büyüğüz dediniz (-Töbe haşa) ... Sonra gözlerimizi bağladınız İlk yumruğu orada attınız Sonra şöyle dediniz... Kim dediniz!. Söyle dediniz!... Anlat dediniz!... Tanımıyoruz dedik.! Tanımıyoruz dedik vurdunuz... Biz sustuk siz yine vurdunuz Bakın düşünün mutlaka tanıyacaksınız Biz adam satmayanlardandık hatırladınız mı Bir dal cigara için isim vermeyenlerdendik Vurma diye yalvarmayanlardandık... Siz vurdukça... Siz vurdukça.hani size inat.gülenler vardı Işte biz onlardandık Mamaklara, metrislere doldurmuştunuz askılara bağlamıştınız Orada bile gülerdik Hatırlsanıza bizi Aç bırakırdınız hücrede... Daha açık anlatayım isterseniz size Belki hatırlarsınız C-5'lere tıkardınız Bizi anamıza avradımıza söverdiniz Çok lıyorum ama hala hatırlamadınız mı Siz sövdükçe biz sadece çatlamış dudaklarla tükürdük suratlarınıza Ve yine susardık Bizim İmamoğullarımız vardı Onlarıda hatırlamadık demeyin sakın Sizdiniz onları yargılayan ellerinizdeki kalemleri kıranlar sizdiniz Nasıl anlatayım bilmem ki daha Mapuslardaki erlere bile komutanım diye bağartırdınız Kesinlikle tanıyacaksınız... hatırladınız mı?... Etmeyin eylemeyin nasıl hatırlamazsınız Velican oduncu vardı hani kuru cılız bişey Anladım anladım siz hatırlamayacaksınız Aslında siz bize hiç inanmadınız Biliyorum ama Ben yinede anlatayım Bizler iyi çocuklardık ocaklıydık Temiz yüzlerimiz vardı birde ince hilal bıyıklarımız Simit yer çay içerdik Üstüne bir dal cigara Yeminimiz vardı Bayrağa, Kur'an'a, Vatana yeminimiz vardı Sevdalandığımızda olmuştu ama söyleyemedik içimizde bir yerlerde tıkanıp kaldılar Gönül yaralarımız oldular Bakın biz annelerimize sarılamadık Babalarımıza yaklaşamazdık Onlar başka bir yüceydi gözümüzde Böyle kollarını açsada sarılsa derdik ama Ne onlar açtı ne de biz sarıldık Ve aslında biz en çok babalarımızı severdik Nisan yağmurlarına aşıktık ama siz geldiniz bizi eylüllere damlara tıktınız Hasret bıraktınız nisan yağmurlarına Bizi sizler müebbet sonbaharlara mahkum ettiniz Oysa biz en çok ilk baharı severdik Biliyorum çok konuştum ama yine hatırlamadınız Çünkü sizler hatırlamaya bile yüzü olmayanlarsınız Bizler mi Bizler hala... Ocaklıyız!