Yaşam ki yazdırabildiği kadar var Kelimeler tükendiğinde uçuklaşan lahza gizlenir cesedimde Filizlenir nefesim hep aynı zehir gündüzüm Aynı iblis aynı güzde kentin ortasında bekleyip de Dans eder çocukluğumla Suskunluğumdan düşen lacivert darağaçlarıyla On dokuz ve dünya yenlerimde kesik kesik Parlıyor ateş, mezardan mezara yolculuk Kaynağım benim şu belirsizce başlangıç Yapraklarını sonlayan yüceltiler teni Mavi orman şafağından tozlu ölüm çığlığıyla Bitmeyecek hüznümüz çünkü pişmanlığıyız Allah'ın da Meşaleler alın gelin peşimden Ki artık kentin aynasında bir ışık yok İç çeken cesetler aynı kartal gibi dolaşıyorken yalnızız Yazgımızdan başka kimsemiz de yok Şafak vakti köyün meydanında ansızın Dudaklarımda lanet sözleriyle daimon'un Herşeyin kutsallaşan temeli sarhoş olmak diyorken ben Anladım da farkımı Çarmıhsız sevdalar bekleme benden Akheron sen Çünkü istemiyorum kurdeşenli bir zehirden başkasını İstemiyorum onun şefkatini Merhamet ve zarafetin tamtamında uğuldayan yalan lafzını Ah Lethe ben gördüm Bir dağ perisi bir akşamüstü kendini yaktı Gece ve gündüz yarıldı Cesetler ikinci kez öldü Gördüm bir ellerim vardı geri alınmayan Bir kalbim bir gözyaşım Yaşayacak arzum bile yoktu Gecenin elvedadan kollarına sığındım Ve sadece yazdım Soli deo gloria