Turn off the light, take a deep breath Relax Son kez İnsana, yani bana Türkiye saatine göre kepenk seslerine bir dakika on beş saniye kalmışken uyanık olmaya Alışıyorum tavrına, hiçbir şey yok gibi yapmaya Ne dedim? Bilmiyorum, sadece masanın üstü dağınık ya, üşeniyorum toplamaya Dağlarıma eşkıya Pineklenen mağara karanlık ve dışarısı curcunaya Aç bilaç ölü eşkıyanın kalender tüfeği çalınmaz Demiştim bir keresinde: "Kötü adamların kötülüğü samimi olur, benim ihanetim günahtan sayılmaz" Umarım demiyorum Kaldırım hevesimden yere bakmıyorum Belki bir gün, tamamı yanlış bir hata tutturdum, diretiyorum Ben kutsal topraklardan getirilmiş muhalefetin tavrından nefret ederken hiçbir kahramanı sevemiyorum Dağıtılmış ve parçaları mazbut şatoların en alt katlarında çürümeye terk edilen enfarktüslere çanak tutup Kendimce bi' devrime son verip yerine atlı karıncalar koyup Manzara değişsin diye kusana kadar dünyadan daha da, daha hızlı Dönüyorum Ben içimden sayarken hep aynı rakama gelir, sıkılırım 216, sahtekar omurgayım Evcimen duvarda var pürüzsüz yelkovanlar Ambiyansı parçalarken müstesna nakaratlar Dünü ve yarını ortadan bugün geçer gibi İkiye bölüp hatırlıyorum, bozamam simetriyi Adım Burkay, değil saatli maarif tahmini Ve adsızın ruh adamı hem de, nefret etsem dahi Geç kalanların terapisi bu Bilen bilir, monarşi kıtlığında serüvenim bu Bradikardi, altmıştan geri sayım, dur İşte o rakamı hatırla yalnızca, küsuratım bu İşte o rakamı hatırla yalnızca, küsuratım bu ♪ Çıplak gözlerimle izlemek bi' kainatın çökmesini Buram buram yıkılsın şehirler ve caddeleri Bu dünya elbet soğuyacak ve o zaman her yerin sahibi Köpekler ve buruşmuş sigara paketleri İzlemek bi' kainatın çökmesini Buram buram yıkılsın şehirler ve caddeleri Bu dünya elbet soğuyacak ve o zaman her yerin sahibi Köpekler ve buruşmuş sigara paketleri