Şiddeti aileden Kavgayı sokakta öğrenen abiden Çıkmıştı mesaiden Gece iki buçuk, hava güzel, yürümek icap eden Memleketini özlemeyecek çevrimiçi bir önseziyle Tek akrabası gölgesiyle Topuklarının yere sürtünmesiyle geçecek Fırtına karası bulut gibi kentten Takvim depremden takriben iki sene evvel Yaşlanışının yıldönümünde Sessizlikler karışıyor birbirlerine Bayağı da bir yakışıyor cidden Şimdilerde aksi ama çocukken allahına kadar ekber Başı yok sonu var, sapıyordu konudan Zaafı vardı kaçmaya sorumluluktan İşaret parmağın iki boğumundan Nefret eder meyvenin kurusundan Siyasi haritanın doğusundan Argoların en koyusundan Çıkar aheste sigara dolusundan Dolapdere kurtuluş yokuşunda gerilim had safhada Berberi afrika'dan Çarpık aşkın keratlarına Vergisiz emeğin avantasına Ekonomik hicret kayıtdışına Uymadığı aşikar uzaktan estetiğin esaslarına Sokağın terbiyesiyle büyümesinin Kaderle ne alakası var acaba Nev-i şahsa münhasır ve beklenmedik Kafanı çevir Zaten istirham etmedi Mesele nedir Nev-i şahsa münhasır ve beklenmedik Kafanı çevir Zaten istirham etmedi İşine karar olmaz netice müphem yine Güzel niyet bir zafiyet Onun için dilini konuşmak da hürriyet Ana babasını defnedecek, kara saçları seyrelecek Hava parçalı bulut revaçta mı? Turist flaşları seyredecek Hep bir, hep bir, hep bir güne takılı kaldı kafası Unutmadı bornova'yı Ya da belindeki kuru sıkı tabancayı, icraat aracını Aşındırmıştı icra kapısını Yer yarıldı yerin içi yuvasıdır Anlayamadılar bu ne biçim olasılık Rivayet odur ki Emekli telepat yürekli vesselam nihayet ödeşti Geçmişiyle ateşkesli Ona komşuya karşıyı yeğletense trigonometri Bunu zor yolundan öğrendi Şimdi fasıl geceleri dolaşıp sokak köpekleriyle teyakkuzda Temkini elden bırakıp geziyordu şuursuzca Dünyanın ucuna gidip tam kenarına oturunca Artık çok otuzunda, sıkılıyordu konuşunca insanla Nev-i şahsa münhasır ve beklenmedik Kafanı çevir Zaten istirham etmedi Mesele nedir Nev-i şahsa münhasır ve beklenmedik Kafanı çevir Zaten istirham etmedi