Hoş geldin kadınım benim Ayrılık uzun sürdü Ayağını bastın odama Kırk yıllık beton Çayır çimen şimdi Güldün güller açıldı Pencerimin demirlerinde Hoşgeldin seviyorum seni Ekmeği yuzu banıp yer gibi Gecelerin ateşler içinde Uyanarak ağzımı musluğa Dayayıp su içer gibi Hoşgeldin kadınım benim Niye böyle geç kaldın Günler git gide kısalıyor Yağmurlar başlamak üzere Kapım ardına kadar açık bekledi seni Niye böyle geç kaldın Niye böyle geç kaldın Niye böyle Soframda yeşil biber tuz ekmek Testimde sana sakladım şarabım İçtim yarıya kadar bir başıma Seni bekliyerek Niye böyle geç kaldın Niye böyle geç kaldın Niye böyle.