Gönlüme bir ateş düştü, yanar ha yanar yanar Ümit gönlümün ekmeği, umar ha umar umar Elleri ak yumuk yumuk, ojeli tırnakları Nerelere gizlesin, şu avcun nasırları Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye Ayağında uzun etek, dalga dalga saçları Ustam seslendi uzaktan, "Oğlum al takımları" Ustam seslendi uzaktan, "Oğlum al takımları" ♪ Bir romanda okumuştum, buna benzer bir şeyi Cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı Ne olmuş nasıl olmuşsa, aşık olmuştu genç kız Gene böyle bir durumda tamirci çırağına Ustama dedim ki: "Bugün, giymeyim tulumları" Arkası puslu aynamda, taradım saçlarımı Gelecekti bugün geri, arabayı almaya O romandaki hayâli belki gerçek yapmaya O romandaki hayâli belki gerçek yapmaya ♪ Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan Öylece bakakaldım, gözümü ayırmadan Öylece bakakaldım, gözümü ayırmadan Arabanın kapısını açtım girsin içeri Arabanın kapısını açtım girsin içeri Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri Çekti gitti arabayla, egzozuna boğuldum Gözümde tomurcuk yaşlar, ağır ağır doğruldum Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları İşçisin sen işçi kal, işçisin sen işçi kal İşçisin sen işçi kal, işçisin sen işçi kal İşçisin sen işçi kal, işçisin sen işçi kal