Mutlu ve putlu azınlığın tiranlığı yıkılırken İbrahim'in baltasının etrafında kümelenen insanlar görüyorum Nemrud'un yaktığı ateş gülle küle dönerken Zalimlerin beynini kemiren topal sinekler görüyorum Karun'un hazinesi tükeniyor günbegün Firavun'un sarayında sütunlar oynuyor yerinden İman kalesi karşısında Haman'ın kulesi Musa'nın nefesiyle sarsılıyor derinden İsa'nın tahtında gözü varmış Lucifer'in Yolunu gözletirmiş ondan sahte Mesih'in Alçak bir yanı varmış yükseklerde seferin Mihveri kaymış alemin başındaki miğferin Depremler, felaketler kimin eseri, niçin? Yeni bir dünya için seçilmiş bir avuç piçin Ey burcuna göz diktiğimiz ufuktaki mavi kale Yıldız yıldız asılacağımız kutlu günü bekle Fezaya akın var açılsın gök kapısı Dimağımıza çakılsın bu sır yapısı Sarsılmayız depremle, sürüklenmeyiz selle Allah Kadir, Allah Kebir, Allah bir! Üstte mavi gök çökmedikçe Yerde yağız yer delinmedikçe Senin ilini ve töreni kim bozabilir?