Bırakıp gidesi geliyor insanın Veda edesi... Yapraklarım döküldü Ben bir sonbaharım Yapraklarım döküldü Ben bir sonbaharım Yapraklarım döküldü Ben bir sonbaharım Anne bu gurbet toprağını atıyorum üzerimden Çırılçıplak gözlerimin içine bakacağım aynalar var sonsuzlukta Anne bu içimdeki gurbeti yakıyorum müsadenle Daha kavuşacağım sarılacağım kucaklar var toprağında Anne tüm acıları siliyorum hasretinle Özledikçe büyüttüğüm gözyaşlarım var şeker yanaklarında Anne tüm göç eden kuşlar adına söz veriyor semalar Dönecekler ve ötecekler yine baharlarında Anne susmakta kader kapanıp içine kendine küsmekte Bilsem de yine de yalnızlık sarıyor sevsem de Anne burası terk edilmiş bir şehir Adı gurbet Rakım denize eşit Nüfus Mt O da gidiyor veda şarkılarını söyleyip Anne dalıp gittiğin okyanusları örttüm üzerine yokluğunun Sen güneşi en karanalıktan görebilen ol diye rüyalarında Anne mt gidiyor gördüğün ütopyalara Yapraklarım döküldü Ben bir sonbaharım Yapraklarım döküldü Ben bir sonbaharım Veda eden kuşların mevsimi Yerleri yapraklar süpürür Uçuşur saçları kaderin Soğuk günlerin yavaşça selamı gözükür Buruşur dudakları hüzünlü anların Gökyüzü yavaşça üzerine örtünür Anne yaprakları dökülür tüm mutlu masalların Ve ruhlar sonbahara bürünür Yalnızlık uğultusu fırtınayla eser Ama yinede yollarında yürünür ölümün Hayallere tebessüm ederken İnan ki her şeye değer Titrer korkudan seven Unutur mu? Unuturum Unutulur mu? Unutsa dert, unutmasa başka bir dert Yaşatmak hatrına gelecekte çiçekler kurutur mu? Umut adına koşsa yorulur mu? Yaşatsa bir dert yaşatmasa bir dert Belki sevgidendir Sarılsan somutur mu hatıraların fotoğraflarına Belki hasret ve özlemdendir Sarılsan unutur tüm hüzün dolu anları Belki de bu aşk kalbindendir, kendindendir Yapraklarım döküldü Ben bir sonbaharım Yapraklarım döküldü Ben bir sonbaharım