Delinin tarlasında arılar kovalar beni Sessizlik marşına sadık elim tutmaz kini Hasta mısın oğlum sen?!! söyle derdini Biraz daha oturursam odam yutacak beni Tık tık kapı çaldı gelen benim annem Çay ister misin oğlum birazcık daha dem? İçme şu sigarayı erkenden gömülecen Güzelim vücudunu küllüğe söndürecen Hayasız tadı var hayatın bana göre bayat Kuyruk sokumuna doğru terler borçlar sakat Cüzzi oranda satıyorum sanatımı sana Huni kafamda geziyorum yaşadıklarım şaka Vallahi bilirsin sen o kadar da zekisin Diyorsun ki ne kadar çabalasan o kadar gerisin Köpeğin ağzında gelen avcıya sunulan kekliksin Kanıyor kanatların ama çabala hala dirisin Kansız... nasıl kıydın Farksız... katilden Şanssız... insan İnsan aranan ama Ben bulamam Demli bir çayla harmanlandı yaktığım sigaram Umutlanarak baktım geceye hayaller kurarak İlerledim koşarak peşinden özlemlerin Dinlen demek kolay yok destek dayanak Kaygılı olmakla korkak olmak karıştırılmış Yapıştırılmış hep bir yafta empati buğulu bir ayna Dünya barışı zor kendinle barışık ol İnsan her şeye alışıyor ölümden öte köyde yok Tehir edildikçe zaman esir kaldı insan Bir yol bulupta çıksam boktan bir yerdeyim Konuştukça sus sustukça konuş diyorlar Ya sabır deli onlar mı yoksa ben miyim? Demiştim her yeni eskir dinletememiştim Yaşam büyülü bir zehir bulunmaz panzehir Sarıldı gündüz geceye biter günün alışverişi İnsan yaşam kuyruğunda bekliyor kıyametini Kansız... nasıl kıydın Farksız... katilden Şanssız... insan İnsan aranan ama Ben bulamam