Yüreğini folyoya sar yak, kırılacağına tutuşsun Denemeden bana yakın olmayı sen çok uzaklara uçmuşsun Güneş açacak, düne bakacağız; girer kapıdan yine mutsuzluk Sarılınca birbirimize sıkıca, ısınamadık buz tuttuk Yüreğini folyoya sar yak, kırılacağına tutuşsun Denemeden bana yakın olmayı sen çok uzaklara uçmuşsun Güneş açacak, düne bakacağız; girer kapıdan yine mutsuzluk Sarılınca birbirimize sıkıca, ısınamadık buz tuttuk Unuturum her çeşit değer yargını, bunu şahsî algılama Sandığın gibi torpil geçmedi tanrı bana, beni tanımadan yargılama Sinirimi bedenime gömebilirim, yeri gelip kendime saldırarak Bazen tüm dünya üstüme geliyor, sanıyorum herkesin kastı bana Saçma sapan... Merhamet denen bastıbacak mı nefreti bastıracak? Beni öldürmeyen her acı, güçlendirmese bile deli gibi yazdıracak Kandıracağım seni kandıracağım!... Mutluyuz diye sallayacağım Sonra da realite hançerini yüreğinin ortasına saplayacağım Üstüme gelme! Üste gelenler şu ana kadar beni deviremediyse İnan tanıdığından başkası var bilinçaltımda biraz derine inince Sevinemeyince birlikteliğe ve ayrılıklaraysa üzülemezken Anlatsana, şu anda ne söylememi bekliyorsun ki yüzüne benden? (hıh) Sadece diğer insanlar gibi davranmaya çalışıyordum O ruhları tutsak eden saçma sapan boş kavramlara şaşırıyorum Duyguların şu an azgın kediler gibi damdan dama kaçışıyordur (hahahah) Ben yapamam, başkası olamam; kinimle damardan kana karışıyorum! Yüreğini folyoya sar yak, kırılacağına tutuşsun Denemeden bana yakın olmayı sen çok uzaklara uçmuşsun Güneş açacak, düne bakacağız; girer kapıdan yine mutsuzluk Sarılınca birbirimize sıkıca, ısınamadık buz tuttuk Yüreğini folyoya sar yak, kırılacağına tutuşsun Denemeden bana yakın olmayı sen çok uzaklara uçmuşsun Güneş açacak, düne bakacağız; girer kapıdan yine mutsuzluk Sarılınca birbirimize sıkıca, ısınamadık buz tuttuk Belki de bilmeden açtığın her yara ruhumda derin bir iz bırakır Bil bunu hayat her zaman olmuyor film gibi, yine de bir baktım biz dramız İntikam için yaşıyorum artık, sıra sana da gelir bil sıranı Unutulup gitmeyecek hesapsızca, verdiğin acıların bir gramı Film arası, (hah) kestik stop! 'Sevgi' denen medeniyetin yüzkarası Buna yenilemem artık suratıma kaba pençelerini geçirsin yüz kanasın! Küs kalalım. Bildiğin her şey sadece Iceberg'in üst tarafı Sana bu gülen gözlerin hangisi gerçek? Şöyle bir etrafı süz bakalım Kaç mevsim bakmadı yüzüme bile, beni görmedi pas geçti Çok çabaladım ama sonuç alamadım artık kendimden bile vazgeçtim Kal sessiz (şşş) Akbabalar gene başımda yapıyor kan testi Beni anılar yaraladı her gün, o zaman geçmişe dair yak resmi! Halâ diğer insanlar gibi (gibi, gibi, gibi) rol yapmaya çabalıyorum Neden oldu bu? Ruhuma yaralar verdim her bir vakitte kafamı yorup Yapamıyorum... Her çaba kan kaybına neden oluyor yaramı yolup Gene kendime yaptığım hiçbir telkin beni kurtarmaya yaramıyordu! Yüreğini folyoya sar yak, kırılacağına tutuşsun Denemeden bana yakın olmayı sen çok uzaklara uçmuşsun Güneş açacak, düne bakacağız; girer kapıdan yine mutsuzluk Sarılınca birbirimize sıkıca, ısınamadık buz tuttuk Yüreğini folyoya sar yak, kırılacağına tutuşsun Denemeden bana yakın olmayı sen çok uzaklara uçmuşsun Güneş açacak, düne bakacağız; girer kapıdan yine mutsuzluk Sarılınca birbirimize sıkıca, ısınamadık buz tuttuk