Bozkırda bir kasabadan geçerken Tozlu yolda iki sıralı kahveler Öyle sakin kıpırtısız Otobüsü süzerler Doğdukları yerde ölenler ♪ Sıcak öğle sonları, kan uykularda Serinliği dipsiz kuyuların Soğutulmuş testilerde sızıntı Güneş birden devrilir gider Ve geceleri titrek fenerler Hiç şikayet etmezler Doğdukları yerde ölenler ♪ Dağ başında bir köyde Kar altında dal gibi bir kız Munzur dağı gibi köye yazgılı Ve en büyük maceresı Çeşme başında gülüşmeler ♪ Dünya onlar için dönmez Bilmezler yol yorgunluğunu Sesleri yankı bulur Hep aynı kayadan, aynı saat diliminden Düşlerinde Çin-i Maçin'e giderler Doğdukları yerde ölenler