Kasımpatlı bahçeden geçen hasımlı lehçeyim Dilim yabancı, pestilim talancı faslı geç Hırsım ihtiyar, deneyimlerim fazla genç Dediklerimse sır duvarı delen tünelde götürgeç Nasırlı dengbej tonu, sıcak bir akşamın sonu Maziye verdim zamanı yazan kin soyun Gediz kavukla kapalı mıntıka taşa boğuldu Hazan kavmi yuttu beni sakal doğurdu Mütemadiyen bölündü saniyem Meridyen ardı kayıpken kayıp sülündü cariyem Güç bela mezatta istişairem Ne haredir ki şaibeden taziyenin kârı yen Içinde kırık kemikler bir peronsa Bu menzil ağır serum, pandoranda ketum persona Hamle bakar tek bi falsona çakal sofraları kıyasta kreş Güçte yayan kalır bak misal soma nakşet, girme Elmasın kesif karasından daha kurumludur bu dul koma Hür tenha bir akşamın eshefle müptelasıyım Küfür kıyametinde küflü yılın güç belasıyım Sürreal kanaatimin, izinde zargo katibin Pasaj mesanesi, markaj mesafesi, pürfenasıyım Gür semada flanör, ayyaş bi kuşum Son gediğinde perçinli çığlığım bu bok yokuşun It de yuvarlansın içine gitgide çullansın Içimi zor bi kallavi kuyu suyunda çuvallansın ahi Mazeretim yok bu zamane Yitiklerinin sesi eski terane çınlıyo pespaye ganimetin Hayreti mucip, arak sermayesi Evvelimiz zahir, amiyene kalmış ahir Amelimizde hükmü siken dahiyane fikre mahir Fikri zikre ağır gelen kayıp bağra kürek Unutma, kaybolmak için evvela kaybetmek gerek Kaybolmak için evvela kaybetmek gerek Kaybolmak için evvela kaybetmek gerek