Seni bulamıyorum kayboldun Zillere bastıkça yok oldun Daldığım en derin uykuydun Gökyüzünde dipsiz bir kuyu Aydınlık vitrinlerden vicdanı kayıp bir şehirde ben Tümsekleri bulutlu zihnim Terleyen buzullar gibi gezdim Tekinsiz nefeslerden milimetrik kumpaslar Seyyar şair tezgahları Yalnızlıktan buğulu camlar Parklardaki mutsuz punklar Beynimde gezen dev tanklar Üstümde bir ağırlık var Bir otursam kalkamıy'cam Solgun surata savruk saatlerden dev heykel Sanki yirmi yaşındaki ben gibi Her şeye küfretmek birden Bak durmak bilmeden Düşünmek saç diplerin acıyana dek Sonsuz voltalarda kaybolmak Kendinden bile sağ çıkmak Pisuvarda hayatın küsuratını bomboş gözlerle hesapla Yıldızlar bize yaklaştı Yıldızlar ne taraftaydı Göğsümde bir kum fırtınası Aklımda bir yazın rüyası Sonsuz kere hatırladım Seni ilk kez gördüğüm anı Özlesem de birini Kalbimde yok ki yeri Ağlasam geri gelir mi zaman Özlesem de birini Kalbimde yok ki yeri Ağlasam geri gelir mi zaman Seni bulamıyorum var mıydın Durduk yere kayboldun Şehrin gözleri her yerde Ruhumdaki vahşi pençe Birdenbire irkildim ben İklimler değişti birden Buharlaştı öfkem aniden Hikayeden tayyareler Göz kapaklarımdan karıncalar girmiş gibi Darma duman zihnim parça pinçik hafızam silik Donmuş göllerin en karanlık kabusları Sonsuz kere hatırladım seni son kez gördüğüm anı Özlesem de birini Kalbimde yok ki yeri Ağlasam geri gelir mi zaman Özlesem de birini Kalbimde yok ki yeri Ağlasam geri gelir mi zaman