Bizler aynı şehrin biber gazını solumuştuk Hayat müşterekti ve bizler aynı bakkalın müşterisiydik Aynı yağmurlarda ıslanmıştık defalarca Aynı kaldırımda gezmişti defalarca cüssemiz Aynı dilenciye selam verdik her sabah O kediler de kimsesizdi bizim gibi Bizler aynı çöp tenekesinden bile müzdariptik Lakin uçurtmalar bizden ümitliydi her zaman En son ne zaman uçurttun uçurtma? En son ne zaman baktın gökyüzüne? En son ne zaman gülümsedin? En son ne zaman besledin kedi? En son ne zaman yazdırdın bakkala? En son ne zaman sevincinden ağladın? Ne kadar bağırırsam bağırayım o benim duymaz sesimi Belki de unutmuştur gözlerimin kem rengini Ne kadar aşık oluyorsan, ne kadar çok seviyosan O kadar büyük üzüntüler geriye kalıyor Eski direnişçilerden kimse kalmadı Sokağımıza biber gazı bile sıkmıyolar artık Sizin evin olduğu yer süpermarket yaptılar Ve bakkal Osman mecburen iflas edip kapattı Artık dilenciler bile dürüst değil Çünkü yağmur yağınca toprak bile beton kokuyo Sen olmadığından burda uçurtma uçuran kimse yok Ve tüm kediler gözüme aç gibi bakıyo En son ne zaman uçurttun uçurtma? En son ne zaman baktın gökyüzüne? En son ne zaman gülümsedin? En son ne zaman besledin kedi? En son ne zaman yazdırdın bakkala? En son ne zaman sevincinden ağladın? Ne kadar bağırırsam bağırayım o benim duymaz sesimi Belki de unutmuştur gözlerimin kem rengini Ne kadar aşık oluyorsan, ne kadar çok seviyosan O kadar büyük üzüntüler geriye kalıyor