Pencereden baktığımda görüyorum Senin yüzün incir yaprağında Senin ürkekliğin duvar üstünde yürüyen Bir kedinin kıvraklığında Aynada dururken görüyorum Kırmızı öpüşün sol yanağımda Dişimi fırçalarken senin ağzın Serin suların berraklığında Rakı devrilmiş masalarda yokluğun Veya benden önce kalkıp gitmişliğin Gece boyu dolandığım barlarda Sarhoşlara tekrarladığım adın Balıkçı kahvesinde çorbacıda kenarlarda Dökülmek istemiyorum hayır Çingene çiçekçiler ha bire yaltaklandığında Bilmediğim soruların açtığı çukuru Yalanlarla doldurmak istemiyorum Seni kaybettim galiba İki taşın arasında kaldım Bu, benim hatam değildi Seni ben çook geç tanıdım Derin acılar bahçevanı Yüreğime ne ektin böyle Aşk korkağını bağışlar mı? Söyle Aramak ne kötü herkeste seni Her yüzde bulup yanılmak seni Ah turuncu rüyalar güzeli Hem kendini yok ettin Hem beni Başka ne acıtabilir içimi? Yaşım kırkı devirmişken Seni böyle patavatsızca sevmişken Ve tam aynayı güneşe çevirmişken Başka ne? Seni vefasız aşklara bırakıyorum Yüzümü kırılan bardaklarda ara Düşünme ben ne olurum Sanırım bi daha onarılmaz İncinen gururum