Aşk ateşi en sert çeliği dahi eritir Unutma: Tüm sayıları "bir" meydana getirir Ser vermeyene can sır tutana verilir Yâri sevene birdir bâtın ve zâhir Gözümde fâni şan, şöhret ve para İki hecemle verdim ateşe seni uzak dur meydana Kelle elde yürür aşık düşünmez kâr zarar Ben deyişlerle meşk ederim, sen batıyı kopyala Eskiler der ki: "Evlat alem sende dürülü." Şimdikilerin gözleriyse Dünya ile bürülü Ruhunu satan geçici mutlulukla sömürülür Uyandığında çok geç olur çünkü bedeni gömülür Bu yüzden demişler: "Ölmeden önce öl." Su içtiğim yer okyanus, ben sadece bir göl Gerçeği gör, küresel manipülasyon İnsanlık savaşta, hâlâ görme halüsinasyon Ah, yâr, tutarım içimde yaşlarımı Bu rüzgâr, bitirir bu savaş barışlarımı Beni al, tükenirken takatim Sonu var sabrın, kırılırken tuttuğum dallarım Yâr, tutarım içimde yaşlarımı Bu rüzgâr, bitirir bu savaş barışlarımı Beni al, tükenirken takatim Sonu var sabrın, Kırılırken tuttuğum dallarım (kırılırken tuttuğum dallarım) Yolumun yakıtı dert, kabul ettik, eyvallah Bu Dünya rahat yeri değil imiş, amenna İster miydim ben de herkes gibi boş vermeyi Kolayı seçip davamdan vazgeçmeyi? Yollarıma çakıllar serdim güneşten koparıp "Canım yandı." demedim, yürüdüm gözümü kapatıp Cesaretin yoksa dön peşimi bırakıp Korkaktan yoldaş olmaz, önce gel kanını akıtıp Her satır gebe beklediğim o günlere Mısralar anlatıyor hâlimi konsantre Hatta şiirler ki konuşmaktan etkili Ben yazarken sözlerimi yeryüzü titremeli Dert akar, kalem yazar Başımda türlü travmalar Hüzün makamı akorlar Hatıralardan satırlar Ah, yâr, tutarım içimde yaşlarımı Bu rüzgâr, bitirir bu savaş barışlarımı Beni al, tükenirken takatim Sonu var sabrın, kırılırken tuttuğum dallarım Yâr, tutarım içimde yaşlarımı Bu rüzgâr, bitirir bu savaş barışlarımı Beni al, tükenirken takatim Sonu var sabrın, Kırılırken tuttuğum dallarım (kırılırken tuttuğum dallarım)