Beni dünyaya çağırma Ona geldim fenâ gördüm Demâ gaflet hicab oldu Ve nur-u Hak nihan gördüm Bütün eşya u mevcudat Birer fâni muzır gördüm Vücut desen, onu giydim Ah, ademdi, çok belâ gördüm Hayat desen onu tattım Azap-ender azap gördüm Akıl ayn-ı ikab oldu Bekàyı bir belâ gördüm Ömür ayn-ı heva oldu Kemâl ayn-ı heba gördüm Amel ayn-ı riya oldu Emel ayn-ı elem gördüm Visal nefs-i zevâl oldu Devâyı ayn-ı dâ gördüm Bu envar zulümat oldu Bu ahbabı yetim gördüm Bu savtlar nây-ı mevt oldu Bu ahyâyı mevat gördüm Ulûm evhâma kalb oldu Hikemde bin sekam gördüm Lezzet ayn-ı elem oldu Vücutta bin adem gördüm Habib desen onu buldum Ah, firakta çok elem gördüm Demâ gaflet zevâl buldu Ve nur-u Hak ayan gördüm Vücut burhan-ı Zât oldu Hayat, mir'ât-ı Haktır, gör Bütün zerrat-ı mevcudat Birer zâkir, müsebbih gör Eğer Allah'ı buldunsa Bütün eşya senindir, gör Eğer hakikî abd-i hüdâbin isen Hudutsuz bir safâdır, gör Hesapsız bir sevap var, tad Nihayetsiz saadet gör Ey nefsim! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki: Fâniyim, fâni olanı istemem Âcizim, âciz olanı istemem Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayr istemem İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim Hiç ender hiçim, fakat bu mevcudatı umumen isterim El Bâkî-Hüvel Bâkî