In 1915 the Turkish people were taking into the war by others. 1915'te Osmanlılar diğer devletlerin eliyle savaşa sürükleniyor They were poor and not to men but they for freedom so perfectly. Onlar zayıf ve sayıları az fakat "Hürriyet için varlar" And this is the story of their close between. Ve bu, onların birbirine kenetlenmesinin hikayesi The war of the gather calling. Savaş, bir olmanın çağrısı Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın Gidiyordu ülke elden Yokluk bel bükerken Seni canından toprağından etmek isteyen cani Kapında bomba patlatırken Olamazdı pazarlığı özgürlüğün Ya istiklal ya ölüm Savaş kaçınılmazdı ve ne gelirdi elden Cephede çarpışırken neden Son nefesinde bile yine vatan diyen O herbiri ayrı kahraman ceddinin hakkını Ne yapsan ödeyemezsin Onca mücadele ve dökülen kan Ve yalnızca onlardı Çanakkale'yi geçilmez kılan Unutulmadı, unutulmayacak Yazdıkları bu destan Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb Seni ancak ebediyyetler eder istiâb Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor Bir hilâl uğruna, yâ Rab Ne güneşler batıyor!